3 Ağustos 2012 Cuma

Yiğido'dan İnciler-devam:)

Bazen Yiğit'e "Thank you" diyorum bana yardım edip bişey getirdğinde falan. Geçenlerde temizliğe gelen bayanımızın peşinde dolaşıyor, sorularıyla kadıncağızı bunaltıyordu bizimki. Buzdolabını temizlerken yere limon düştü, Yiğit hemen koşup aldı ve Güler hanım'a verdi. Verince de "tenk yu de tenk yu" demez mi kadına! biz koptuk tabi...



"Bakalım Yiğit'in doğum günü pastasının üstünde bu sene ne olacak" der baba, resim figür vs'yi kastederek. "biliyoruum" der çok bilmiş efendi ve ekler: "mum!"

Zaten yalvar yakar gittiği okul derslerinden biri de İngilizce. Ama kelime haznesi maşallah bizim Yiğit efendi'nin. Geçenlerde yemekte göğsünü yumruklayıp bağırmaya başladı goril gibi. nedir o annecim deyince "gorilla anne, İngilizcesi" demez mi...



Babasıyla televizyonda 3D Nat Geo Wild izliyo beyfendi. yerdeki ölmüş dinozoru timsaha benzetti ve "korkma baba tiçmah, ben seni korurum" dedi.

Sürekli lavabodan akıp giden sulara "bu sular nereye gidiyor anne" diye sorar kendisi.ben de denize gider oğlum, derim. geçenlerde, babasına da sormuş ve aynı cevabı alıp sıkılmış heralde ve neden olduğunu düşünmüş. sonra da biliyoruum demiş parlayan gözlerle:) "deniz bitmesin diye!"




2 yorum:

  1. çook tatlı bir küçük adam yahuu!
    Süper yazı olmuş pınar; yiğidin incilerini duymak çok iyi geliyor; paylaştığın için teşekkürler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim dilekçim, tabi bunlar buzdağının görünen kısmı:)fırsat buldukça paylaşacağım

      Sil