26 Ocak 2012 Perşembe

kedi ve imotto

Küçük kahverengi oyuncak kedi ve pinokyo Yiğit'in favorilerinden bu aralar. Bana pinokyonun annelik görevini verdi, kendisi de kedinin sorumluluğunu aldı. Nereye gitsek, kahvaltıda, tuvalette kedimiz yanımızda. kedi kucak istiyorsa Yiğit hemen kucağına alıyor, eğer kucak isteyen pinokyo ise o da benim görevim, hemen bana veriyor, anne imotto kucak istiyor, diyor ve bu arada pinokyoyu teselli etmeyi de unutmuyor, annen geliyor imotto:)






Bugün sabah uyanır uyanmaz kedisini sordu, ben bilmem sen biliyorsun nerede olduğunu dedim, evin içinde bağıra bağıra, korkma kedi geliyoruum, diye aradı kedisini...




Bu aralar, Ayda kitabındaki gibi astronot oluyoruz, ay taşı toplayıp fotoğraf çekiyoruz:) e tabi kedi ile pinokyo da nasbini alıyor bundan. onlar da astronot oldu bu sabah ve Yiğit onların fotoğrafını çekti:)





Geçen hafta mikropların istilasına uğramıştık Yiğitle beraber. Savaş kendini 40C ateş olarak gösterdi ve antibiyotikler imdadımıza yetişti, Yiğit'e bir de iğne desteği gerekti maalesef. hasta olduğu için okula gitmedi 2 hafta kadar. ev istirahati sırasında Nemo'yu keşfetti bizimki. Zaten bu aralar DVD player'a istediği CD'yi koyup başlatabilme gibi bir yetenek geliştirdi kendileri:)

En sevdiğim çizgi filmi Yiğido ile izlemek daha da bir keyifli geldi bana. kuzucuğun hiç bikıp usanmadan 3 günde 3 defa "memo anne memo izliycem" demesine rağmen hepsini oturup beraber izledik:) köpekbalıklı sahnelerden korkmadı değil ama yine de merakla izledi bizim küçük kaşif:) Yiğido şaşırmaya ve şaşırtmaya devam ediyor bakalım daha neler keşfedecek ve nelere şaşıracağız hepberaber...

1 yorum: